Uzun süre hareketsiz Bilgisayar kullanımının Zararları
Evimizde ofisimiz de 7 den 70'e bilgisayar kullanmaktayız. Bilgisayar başında fazla vakit harcamaktan ve yanlış oturmadan dolayı Göz, bel ve boyun ağrıları ciddi artış gösterdi. Bazı risk faktörleriniz varsa bu hastalıklara yakalanma olasılığınız daha yüksek. Bu risklerden biri hemen hepimizin yaşamında bulunan ve hayatı kolaylaştıran bir cihaz. Yani bilgisayar. Kullanımı giderek yaygınlaşan bilgisayarın getirdiği hastalıkların başında bel ve boyun ağrıları geliyor.
Çalışanlar, özellikle bilgisayar kullananlarda ne tür hastalıklar görülebilir?
Özellikle son 20 yılda iş hayatında bilgisayarın daha fazla kullanılmaya başlanması ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdi. Boyun, kollar ile beldeki ağrılar ve hareket kısıtlanmasıyla kendini gösteren mesleki kas-iskelet hastalıkları, ekran başında çalışanların en yaygın ve ciddi sağlık sorunu haline geldi. Bilgisayar kullanırken boyun, el bilekleri, eller ve belin kötü pozisyonda tutulması sonucu sorunlarla karşılaşılıyor. Bu hastalıklar iş verimini düşürdüğü gibi iş memnuniyetini de azaltıyor. Bunun ekonomiye getirdiği ciddi bir yük de var.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve ABD de Çalışma Bakanlığı ve işle ilgili devlet kurumlarının verilerine göre yoğun bilgisayar kullanımı nedeniyle mesleki kas ve iskelet hastalıkları 1980 den beri dramatik şekilde artıyor. Kas ve iskelet hastalıkları dışında bilgisayar gözlerde ağrı, yanma, batma ve görme bozukluğu gibi sorunlara yol açıyor. Ayrıca yorgunluk, halsizlik ve baş ağrısı dışında bazı ruhsal hastalıklar da bilgisayar kullanımı sonucu sık görülüyor.
Her bilgisayar kullanıcısında mutlaka sorun olur mu?
Bilgisayar kullananların yarısından fazlası kas iskelet hastalığıyla ilgili yakınmalar bildiriyor. Yapılan bir araştırmada haftada 15 saatten fazla bilgisayar kullanan ve işe başlarken hiçbir sorunu olmayanların yarısından fazlasında çalışma yaşamlarının ilk 12 ayı içinde kas ve iskelet hastalıklarının ortaya çıktığı belirlenmiş.
İstanbul Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim dalında yürüttüğümüz bir araştırmada bir devlet kurumunda çalışan 104 bilgisayar kullanıcısının yüzde 90 ında boyun, kollar ve bel ile ilgili rahatsızlıklar görüldüğünü saptadık.
En sık görülen sorunlar neler?
- Boyunda kas zorlanması (gergin boyun sendromu).
- El bileğinde sinir sıkışması (karpal tünel sendromu).
- Başparmak ve el bileğinden tendon iltihaplanması.
- Omuz ve dirsekte tendon iltihaplanması. Hastalık oluştuğu hangi belirtilerden anlaşılabilir? Ağrı Kollarda ve parmaklarda uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük Hareket güçlüğü Baş ağrısı Yorgunluk ve halsizlik Aile ve işyeri fonksiyonlarında bozulma Hastalığa neler yol açıyor? Tekrarlamalı ve zorlamalı klavye ve mouse kullanımı.
- El bileği ve elin, dirsekler, omuzlar ve boynun kötü pozisyonda kullanımı.
- Kötü pozisyonda oturma. Uzun süre aynı pozisyonda çalışma.
- İş yerinde oturma yerinin, masanın, ekranın, klavye ve mouse�nin yüksekliğinin ve kullanımının çalışana uygun olmaması Aydınlatma, sıcaklık ve nem gibi çevresel etkenlerin yetersizliği.
- İş memnuniyetsizliği.
- İş üzerinde çalışanın kontrolünün olmaması.
- Ağır iş yükü sorumluluğu.
- Yetersiz iş arkadaşı ve amir desteği olmayışı.
- Monoton iş.
- Yaşın ilerlemesi.
- Kadın olma.
- Kondisyon yetersizliği.
- Sigara içmek.
- Daha önceden bel ağrısı geçirmiş olmak.
- Dizleri bükmeden öne eğilme, ağırlık kaldırma ve dönme gibi hareketler bel fıtığında etkili.
Bilgisayara bağlı oluşan hastalıklarda tedavi nasıl yapılıyor?
Belirtiler tanınır ve doktora başvurmada geç kalınmazsa tedavide başarı şansı artar. Gecikme halinde tedavi zorlaşır. Tedavi için ilaç, fizik tedavi ve cihaz kullanımı gibi yöntemlerle ağrı azaltılabiliyor. İşe başlamadan önce ve çalışma sırasında uygulanabilen egzersizlerle kaslar güçlendirilebilir, gevşeme sağlanabilir ve göz yorgunluğu azaltılabilir.
Doktora ne zaman başvurulmalı?
Ağrı ve diğer yakınmalar birkaç günlük istirahate rağmen geçmiyor, tekrarlıyorsa, elde uyuşma ve güçsüzlük varsa gecikmeden doktora gidilmeli.
Ameliyat gerektiren durumlar da olabilir mi?Boyun fıtığı ve karpal tünel sendromunda kolda ve elde uyuşma, güçsüzlük varsa ve bu durum ilerliyorsa, idrar ve dışkılama alışkanlığında değişiklik varsa ameliyat gerekebilir.
Stres de ağrıtırStres omurga hastalıklarında nasıl etkili oluyor?
Kasların kasılmasıyla setres arasında ilişki var. Özellikle omuz ve boyun kaslarımız stresten etkileniyor. Çünkü bu bölgede stres nedeniyle gerilmeler oluyor. Böylece buradaki dokularda kanlanma azalıyor. Bu da hastalığa yatkınlığa yol açıyor, kas kasılıyor. Kulunç denilen yapılar genelde strese maruz kalmanın sonucudur. İnsanlar üzüldüklerinde boyun ve sırt ağrıları artabiliyor. Bu bölge daha az hareket ettirdiğimiz bir bölge olduğundan ağrı etkili oluyor.
Omurgamıza ait hastalıkların yani bel ve boyun ağrılarının görülme sıklığı nedir?
Hekime başvurularda kas iskelet hastalıkları birinci sırada geliyor. Bel ağrısı, pratisyen hekimlere başvuruda üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra ikinci sırada. Bel ağrısı, çalışanların birinci derecedeki sorunudur. Her pazartesi anabilim dalımızda herkese açık bel okulu var.Burada eğitim alarak omurganızı nasıl kullanmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz.
Bel ağrısı çoğunlukla hangi yaşlarda görülüyor?
- Yaşla beraber görülme sıklığı artıyor. 35-45 yaş arası en sık görülen yaş grubu.
- Erken yaşlarda görüldüğünde daha önemli.
- İleri yaşlardaki bel ağrısı daha ciddi olabiliyor.
Gıda Zehirlenmeleri
Yaz aylarında sıcaklığın artması ile, gıda maddelerinin daha çabuk bozulması, besinlerin hazırlanırken; gerekli temizlik ve hijyen kurallarına yeteri kadar dikkat edilmemesi gibi sebeplerle gıda zehirlemeleri çok görülür.
Gıda zehirlenmesi; yiyeceklerin bir bakteri ile kontamine olması sonucu bu bakterinin toksinlerinin barsaklara ve vücuda yayılması sonucu oluşan bir tablodur. En çok gıda zehirlenmesi yapan bakteri Staphylococ türü bakterilerdir. Daha sonra Shigella , Clostridium Botilinum ve Bacillus Cereus gibi bakteriler gelir.
Bakterinin cinsine göre, gıda alındıktan 2-3 saat ila 1-2 gün kadar sonra belirtiler ortaya çıkar. Gıda zehirlenmesinin en önemli belirtisi, bulantı hissi, daha sonra kusma, bunu büyük oranda ishal takip eder. Birçok vakada yüksek ateş de görülebilir. Kusma ve ishal şiddetli ise sıvı ve elektrolit dengesi bozulacağı için vücut bitkin düşer. Halsizlik vardır.
Bulantı hafif ise ağızdan su ve sıvı gıdalar verilmelidir. Tuzlu ayran, tuzlu krakerler, bol yoğurt, muz, haşlanmış patates, yağsız pirinç lapası yedirilir. Bulantı fazla, ağızdan beslenemiyor ve tablo şiddetli ise hemen bir Sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Orada paranteral (serum ile) yoldan sıvı ve elektrolit replasmanı yapılmalıdır.
Gıda zehirlenmesine karşı alınacak tedbirler ise;
- Sebze ve meyveler bol su ile yıkanmalı,
- Etler iyice pişirilmeli,
- Kapağı şişmiş, kutusu ezik konserveler tüketilmemeli,
- Paketlenmiş gıdaların son kullanma tarihine dikkat edilmeli,
- Besinler yenmeden önce yeteri kadar ısıtılmalı,
- Besinler pişirildikten sonra bir saat içinde tüketilmeli,
- Yiyecek ve içecekler açıkta ve sıcakta bırakılmamalı,
- Özellikle toplu yemek veren yerlerde aşçılar ve görevliler iyi eğitilmiş olmalı,
- Besin maddeleri depolanacaksa en kısa zamanda soğutulmalı ve +4 derecenin altında tutulmalı,
- Mutfak ve depoların temizliği sağlanmalıdır.
Dr. Oğuz T. YILMAZ
Enfeksiyon Hst. Ve Kl. Mikr. Uzmanı
İşyeri Hekimi